-
1 kirli çamaşır
противозако́нные гря́зные дели́шки -
2 kirli
1.1) прям., перен. гря́зный, запа́чканный, запя́тнанныйkirli çamaşır — прям., перен. гря́зное бельё
kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak или kirli çamaşırlarını ortaya dökmek — разоблача́ть, выводи́ть на чи́стую во́ду кого
kirli iş — гря́зное де́ло
kirli kokoş — разг. замара́шка (о ребёнке)
kirli kukla — разг. грязну́ля, неря́ха (о женщине)
kirli paslı — си́льно загрязнённый (запа́чканный)
kirli sarı renk — гря́зно-жёлтый цвет
2) нечи́стая, гря́зная (о женщине в период менструации)2.гря́зное бельё, гря́зная посу́да и т. п.kirli sepeti — корзи́на для гря́зного белья́
◊
kirli çıkı — скопидо́м◊
kirli su — помо́и -
3 kirli
гря́зный запа́чканный чума́зый* * *1.1) тж. перен. гря́зный, запа́чканныйkirli çamaşır — гря́зное бельё тж. перен.
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek — разоблача́ть, выводи́ть на чи́стую во́ду
kirli iş — противозако́нные гря́зные дела́
2) нечи́стая, гря́зная ( о женщине в период менструации)2.гря́зное бельёkirliye atmak — бро́сить в гря́зное бельё ( для стирки)
См. также в других словарях:
kirli çamaşır — is. 1) Kirlenmiş giyecek 2) mec. Yasal olmayan, saklı, gizli iş Ablasının kirli çamaşırlarını herkesten iyi bilir ama ablası da onun kumar borçlarını öder. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kirli çamaşırlarını ortaya dökmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır — is., Far. cāmeşūy 1) İç giysisi Çamaşırı ile yarı açık duran bacakları kan içindeydi. M. Ş. Esendal 2) Kirli eşyaları yıkama işi Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmemden başka çare kalmadı. H. E. Adıvar Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kirli — sf. 1) Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi. P. Safa 2) Aybaşı durumunda bulunan (kadın) 3) mec. Toplumun değer yargılarına aykırı olan Bu isim bana bir zamanlar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır sepeti — is. Kirli veya yıkanmış çamaşırların içinde toplandığı sepet … Çağatay Osmanlı Sözlük
sabun — is., Ar. ṣābūn 1) Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde 2) Bu maddenin kalıp durumunda olan biçimi Birleşik Sözler sabun ağacı sabun balığı sabunhane sabunköpüğü sabun otu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayış gibi — 1) sert, koparılmayan Kayış gibi et. 2) çok kirli Kayış gibi çamaşır … Çağatay Osmanlı Sözlük